16 Mart 2009 Pazartesi

/-)

Hadopi koydular adını. Esasen, "Haute autorité pour la diffusion des œuvres et la protection des droits sur Internet"in kısaltması oluyor. Eserlerin Yayımlanması ve İnternet Haklarının Korunması Yüksek Kurulu gibi bir anlama geliyor. Sarkozy'nin son model, internetten lisanssız içerik indirenin canına okurum, aparatı oluyor aynı zamanda.

Gazetelerde okumuşsunuzdur belki; kısaca özetlemek gerekirse, bugünlerde Ulusal Meclis'in gündeminde bulunan bu Hadopi yasası, izinsiz indirmenin önüne geçmeyi hedefliyor. Buna göre, internet servis sağlayıcısı bir şirket, izinsiz indiren müşterisine önce bir e-posta mesajı göndererek, "Böyle devam edersen, canın yanacak" diyor; müşteri akıllanmazsa, bu sefer iadeli taahhütlü mektupla, "Bana bak, canına okurum, suyunu keserim" diyor; müşteri aynen devam ederse, "Eh benden günah gitti" diyerek, hakikaten suyunu, yani internet bağlantısını kesiyor. Ceza, yerine göre 3 aydan 1 yıla kadar bağlantısızlık şeklinde uygulanacak, eğer yasa geçerse.

Sarkozy'ye çok yakın bir gazeteci, geçenlerde bir itirafta bulunarak, Cumhurbaşkanı'nı hiç bilgisayar başında görmediğini söyledi. Gerçekten de Sarko, her hâliyle manuel bir insan görüntüsü veriyor. Bunu coach'uyla bir konuşsa iyi olur diye düşünüyorum.

İnternetçiler bu işe kızdılar ve tabiî şimdiden uygulamaya karşı çıkan siteler açmaya başladılar. Özellikle de "Korsan Şebekesi" isimli internet sitesi, yasa tasarısına karşı geniş katılımlı bir imza kampanyası başlattı. Kampanya'nın da işareti, internet diline uygun bir biçimde /-) olarak belirlendi. Yukarıda gördüğünüz protesto banner'ında, "Milyonlarcayız. Bize korsan muamelesi yapıyorlar" deniyor.

Bu arada hükümetin izinsiz indirmeye karşı kampanya kapsamında daha önce açtığı jaimelesartistes.fr (sanatcilariseviyorum.fr) sitesi de hack'lendi. Site, bu yazının yazıldığı şu saatlerde henüz kendine gelebilmiş değil.

Ayrıca Fransa'nın ünlü iktisatçı, vakt-i zamanında Mitterand'ın sağkolu, kültür ve iletişim duayeni Jacques Attali de hükümete karşı bayrak açtı. Blog sitesinde "Skandal ve gülünç bir yasa" başlıklı bir yazı yayınlayan Attali, müzik ve sinema alanında hizmet veren dev firmaların, Fransa'da etkili birkaç sanatçının arkasına sığınarak, devasa kazançlarına yenilerini eklemek adına, yeni iletişim modellerinin algoritmasını tanımayan gerek sağ gerekse de soldan politikacıları kullandıklarını öne sürdü.

Yasa muhtemelen Nisan başı gibi oylanacak. Bence yasa geçsin. Geçtikten sonra, artık kullanıcıların 'indirme' işlemine pek rağbet göstermediğini, herkesin Youtube'den, oradan buradan 'stream' ettiğini, dolayısıyla engelleyemeyeceklerini, bu arada yeni iletişim tekonolojilerine tamamen cahil olduklarını artık kendileri de görmek zorunda kalmış olacaklar. Bu da onlara yeter.

Hiç yorum yok: